
AĞUSTOS BÖCEĞİ ile DEV KARINCANIN HİKAYESİ
Kavurucu yaz sıcağında yemeğini yiyip, ötüşüne devam eden şirin bir Ağustos böceği varmış. Bin dokuz yüz doksan dokuz kardeşiyle birlikte kanatlanıp, topraktan gökyüzüne yükselmesinden bu güne kadar şarkılar söyleyip durmuş. Bu şirin Ağustos böceği hayatın keyfini çıkarmayı çok iyi biliyormuş.
Sıcaktan hiç rahatsız olmayan bu şirin Ağustos böceği bir gün dev bir karıncaya rastlamış. Onunla biraz sohbet etmek istemiş. Ama bu dev karıncanın durup dinlendiği bir saniyesi bile yokmuş. Sürekli arkadaşlarını takip edip, yuvalarına yiyecek bir şeyler taşıyormuş.
- “Hey biraz duramaz mısın sen?” diye bağırmış dev karıncaya şirin Ağustos böceği.
- “Git başımdan, görmüyor musun çalışıyorum? Vaktim yok seninle konuşacak kadar” demiş dev karınca.
Karınca türlerinin en hızlısı ve en çalışkanı olan bu dev karınca konuşmasına devam ederken çalışmasını daha da hızlandırmış.
- “Senin vaktini harcayacak zamanın bol olabilir ama biz karıncalar asla dur durak bilmeyiz, hep çalışırız” diye devam etmiş.
-“Sen ömrünün sonuna kadar hep yuvaya yiyecek mi taşıyacaksın kuzum? Ne kadar yaşıyorsunuz siz biliyor musun?” diye alaycı bir tavırla sormuş şirin Ağustos böceği.
-“Nerden bilebilirim? Tek bildiğim çalışmak benim” diye cevaplamış dev karınca.
-Biraz soluklanıp araştırsaydın sadece birkaç hafta ömrünün olduğunu öğrenir, en azından geceleri 7 saat uyumazdın diye alay etmeye devam etmiş şirin Ağustos böceği ve ötmeye devam etmek için güzel bir çalılık bulmuş kendine, dinlenmeye çekilmiş.
Dev karınca çalışmasına devam ederken Ağustos böceğinin söylediklerini bir türlü unutamıyormuş. Gece olup yuvasına çekildikten sonra dev karıncaların yaşamlarını anlatan kitabı açıp okumaya başlamış. Sabaha kadar hiç uyumadan kendi yaşamları hakkında yazan tüm bilgileri ezberlemiş adeta.
Güneşin doğuşuyla birlikte dev karıncanın yuvasının yakınında ötmeye başlayan Ağustos böceği yine en güzel şarkılarını mırıldanıyormuş. Dev karınca hemen onun yanına gitmiş.
- “Dün söylediklerinde haklıymışsın, gece araştırdım bu konuyu ve sadece 4 gün ömrümün kaldığını öğrendim “ diye üzgün bir şekilde tüm okuduklarını anlatmış.
- “Niye üzülüyorsun ki 4 günlük ömür siz dev karıncalar için 40 yıl gibidir. Sadece biraz zamanı yavaşlatmalısın” diye cevap vermiş Ağustos böceği neşeli bir sesle.
- “Peki bu nasıl olacak?” diye sormuş meraklı bakışlarla dev karınca.
Ağustos böceği ona kalan ömründe hem çalışıp hem de nasıl keyfini çıkarması gerektiğini özetleyen 10 maddelik sırrı açıklamış,
Öncelikle her gün mutlaka şarkılar söyleyerek güne başlamalı ve çalışırken de şarkı söylemeye devam etmelisin.
İkinci olarak, sabah uyandığında sevdiğin şeylerin tadına bakmalı, onların kokusunu içine çekmelisin.
Üçüncü yapacağın şey, dev karınca ailesinde çalışırken mola vermek ve herkesle kucaklaşmak olmalı.
Dördüncü olarak, ara sıra gökyüzünde parlayan güneşin sıcaklığını içinde hissetmelisin.
Ve beşinci sırada toprağa uzanıp bir müddet gökyüzünün maviliğinde kaybolmak var.
Altıncı olarak ve bence zamanı en çok yavaşlatan şey bu; çevrendeki ağaçların yemyeşil tonlarını ayrı ayrı fark edip seyretmelisin.
Yedinci sırada ise, çalışırken ne kadar güçlü ve çevik olduğunu görüp buna şükretmek olmalı.
Sekizinci kural, yiyecek bir şeyler ararken sana yardım eden tüm dostlarına teşekkür etmek.
Dokuz en tatlısı bence, akşam işin bittiğinde, yuvanda uzanmanın keyfini, huzurunu hissetmelisin.
Ve her şeyden daha değerli olan Dev karınca olarak bu hayatta var olmanın ne kadar önemli olduğunu asla unutmamalısın demiş,
Şarkı söyleyerek başka çalılara doğru uçmuş gitmiş şirin Ağustos Böceği…