top of page

Masal bu ya...

Levent Sağıroğlu'nun kendi yazdığı masalları paylaştığı web sitesi

LEVONTEN'DEN MASALLAR

HAKKIMDA

"Masallar gerçekten ötedir, bize ejdarhaların var olduğunu anlattıkları için değil, ejderhaların bile yenilebileceğini anlattıkları için." demiş bilge bir yazar.

 Masal yazmaya katıldığım bir eğitimde kendi hikayemle başlamıştım. Yazarken aldığım keyfi umarım sizler de okurken alırsınız. 

Ama sarı balık laf söz dinler mi hiç? İçindeki dinmeyen merakla gezerken sürekli top oynayan renkli bir balık sürüsüne rastlamış. Günlerce onlarla top oynamış. O kadar çok top oynamış ki üstünden tam 3 yıl geçmiş. Artık çok güçlü ve atik bir balık haline gelen sarı balık yaşıtlarından iki kat daha yapılıymış. Sarı balık bir gün top oynamaktan sıkılıp bambaşka sulara, bambaşka adalara doğru yüzmeye başlamış. Durmadan yüzmüş, yüzmüş ve kıyılarında rengarenk mercanların olduğu adalara ulaşmış. Prens ve prenseslerin mutlu günler geçirdiği bu adalardaki mercanlar eşsizmiş. Sarı balık bu mercanları mest olmuş bir şekilde gezerken 3. adanın kıyısında kocaman şapkalı tuhaf bakışlı adamların ağına takılmış. Renginden ötürü onu yemeyip bir akvaryuma koymuşlar. İlk günler halinden memnun

yaşayan sarı balık, birkaç yıl geçince sıkılmaya başlamış. Tam 3 yıl sonra ona sürekli yem veren parlak kafalı bir adam sulara tekrar dönebilmesi için yardımcı olmuş. Artık sularda yeniden özgürmüş. Sarı balık büyük bir mutlulukla ve minnettarlıkla "Şimdi nereye gitmeliyim? Ne olacağım?" diye sorular

sorarak sürekli güneye doğru yüzmüş. Kendini değişik yosunların ve biraz da kirli suların içinde bulmuş. Bu sularda gezerken çok değişik hayvanlara rastlamış. Çok bilge olan da varmış çok cahil olan da. Sarı balık bilge hayvanlarla konuşmuş hep. Yeni şeyler öğrenmiş, yeni diyarlardan haberdar olmuş.

Suları bol ülkelerin birinde meraklı mı meraklı sarı bir balık yaşarmış. Bu meraklı sarı balık hep başka diyarları, başka ülkeleri merak eder dururmuş.

Bir gün annesinin yanından ayrılıp yaşadığı gölün küçük akarsuyla birleştiği yere kadar gitmiş. Merakla gezinirken karşısına kocaman sarı bir ahtapot çıkmış. Okuduğu kitaplardan ahtapotların denizlerde yaşadığını hatırlayıp;

"Senin küçücük bir akarsuda ne işin var?" diye cesaretle sarı ahtapota yaklaşmış. Sarı ahtapot sarı balığı sekiz koluyla hızlıca kavramış ve onu bir kutuya hapsetmiş. Tam 3 yıl bu kutuda hapis hayatı yaşayan meraklı sarı balık, ahtapottan balıkçılar sayesinde kurtulmuş. Avlanan balıkçıların ağından kurtulamayan ahtapotu balıkçılar bir güzel yemiş. Buna hiç üzülmeyen sarı balık yakınındaki diğer balıkların yardımıyla kutudan çıkmış. Çıkar çıkmaz sevinçle annesinin yanına gitmiş. Annesi ona merakının başına ne işler açtığını asla unutmamasını öğütlemiş ve ona sıkı sıkı sarılmış. Bir daha beni üzme tamam mı diyerek sarı balıkla anlaşmış.

Günlerden bir gün kendini daha olgun hisseden sarı balık daha uzak şehirlere ulaşmak amacıyla yola koyulmuş. Durmadan 300 gün boyunca yüzmüş. Geçtiği yerlerde tutsak balıklara rastlamış. İnsanlar onları yetiştirip ,büyütüp yiyorlarmış. Oralardan çok hızlı yüzerek uzaklaşmış. Derken ,sarı balık bu yolculuğun sonuna doğru çok yorulduğunu hissetmiş. Karşısına o kadar güzel ve alımlı bir balık çıkmış ki ömrünün sonuna kadar onunla yaşayabileceğini hayal etmiş. Çok güzel mercanlarda uzun yıllar yaşamışlar beraberce. Birlikte yüzerlerken bir de beyaz balıkları doğmuş. Bu şirin mi şirin yavru beyaz balık o kadar tatlıymış ki ,sarı balık ona bakmaya doyamazmış.  Günlerden bir gün sarı balık, ince kumral balığa çok kızmış. İnce kumral balık da sarı balığa çok kızmış. Ayrı kalmalarının daha doğru olacağına karar vermişler. Böylece yavru beyaz balığın da keyfini kaçırmamışlar. Beyaz balık tahmin ettikleri gibi daha mutlu olmuş. Onlar da bu durumdan memnun yaşamışlar. Sonraki günlerde kendini daha çok araştırma ve daha fazla merak etmeye adayan sarı balık bir gün bir çok şişenin bulunduğu kıyıdan geçerken çevreye zarar veren her şeye savaş açmış. Bütün şişeleri arkadaşlarının yardımıyla doğaya yeniden kazandırmışlar. Bu onu çok mutlu etmiş. 

Şimdilerde ise sarı balık merakından hiçbir şey kaybetmeden, yeni tanıştığı mavi balıkla en büyük hayalini gerçekleştirmek üzere çalışıp duruyormuş.

Sarı balığın yeni hayali dünyadaki tüm balıklara ulaşıp, onları aydınlatmak ve dünya üzerinde bir tane bile meraksız balık bırakmamakmış.

Books
HAKKIMDA

İLETİŞİM

Takip edin:

  • Black Facebook Icon
  • Instagram Social Icon
İLETİŞİM
© 2016  Levent Sağıroğlu
bottom of page